5 Aralık 2011 Pazartesi

Kezban Dili ve Kültürü

Kezban yurdumuzda saf halde bulunan beşinci elementtir."Biri şu Kezban'a kaşlarını aldırmasını söylesin" cümlesinin yegane sebebidir.Bu isme sahip olupta özünde birer aslı,selin,pelin olan oldukça şanssızdır çünkü fonetikten kaybeden bir isme sahiptir. Misal, şehriban, mihriban, vs... de aynı şekilde kaybediyor.
"Şu an çıkmaya başlasak bile pek değişmeyecek, gene elimi tutamayacaksın" diyen anadolunun bağrından kopmuş ve anadolunun o sert ikliminde yetişmiş, oranın kurallarına göre büyümüştür.
Kezbanlık, gerçekten sıradan bir olay karşısında "ay bunlar da bana asılıyor işte yea" havalarına girmektir.Kezbanlık; ilişkinin ikinci haftasında başlayan evlilik muhabbetleri demektir, özgüvensizlik, baskıya karşı kölelik, özgürlüğe karşı küstahlık ve ihanet, cinsel yönününün iğrençliği ve suçluluk duygusuyla büyümekten dolayı her şeyi bacak arasıyla düşünüp karşısındaki erkek arkadaşı olsa dahi sapık muamelesi yapmaktır.



Ama bu kezbanlar her yerde aynı. Erasmusa gidip Hollanda gibi dünyanın en kral peynirlerinin olduğu bir ülkeye gider, daha geldiğinin 3. gününde yana yakıla ezine peyniri arar.Hay götüne girsin ezine peyniri gibi.. ulan şunun şurasında en fazla 6 ay kalacaksın, dünyanın en baba peynirlerinin olduğu bir yerdesin,çıkarsana tadını?

Finlandiya'ya gider, gelir gelmez nohut bulgur arar. İşte bunu duyduğumda yuh artık ebesinin!! demiştim.Bir değil beş değil, bir sürü varmış bunlardan bir de. Gidip mercimek, bulgur arıyorlar, zor zahmet bir müslüman bakkalında falan bulurlarsa da fiyatını görüp çığlık atıyorlarmış.Hayır gelmişsin güzelim iskandinav ülkesine, bu adamlar ne yer ne içer azıcık merak et, güzelim egzotik meyvelerin tadına bak.Memlekette kilosu 200 liraya satılan dünyanın en gurme mantarlarını pazarda neredeyse beleşe satıyor adamlar.Dünyaca ünlü füme balıklarının, egzotik kutup meyvelerinin, mis gibi çavdar ekmeklerinin, güzelim iskandinav peynirlerinin, karjalanpiirakka'nın memleketinde nohut-bulgur arıyor ya.. hadi alamancıları anladık, adam köyden gelmiş, bir de cahil, içinde domuz vardır diye alman reçelini bile yemez,ama üniversitede okuyan, büyük şehirden giden, elinin altında internet olan kezbana ancak ağız dolusu küfür edilir.Hayır madem böyle yarro gibi takılacaktınız, Erasmus'a ne bok yemeye gittiniz diye sormazlar mı? Oraya gitmeyi gerçekten hakeden, avrupa görmek isteyen, gittiği yerin insanını, kültürünü, mutfağını tanımak isteyen gençlerin hakkını gaspettiniz resmen. Gidin apartman teyzeleriyle gün yapın,orada tıksırana kadar kısır yiyin.
Ve son olarak Kezban anladık sen çok zekisin, çok seksi ve de iyisin. Yanağındaki orgazm alı hiç sönmüyor, zekan sağ olsun ülke aydınlanıyor..

1 yorum:

  1. Dikkate alınması gereken önemli bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil